Find The Cat İnceleme
- Berkay Kerem Doğan
- Mar 9
- 5 min read
Updated: Mar 14
Find the Cat siyah beyaz resimlerin içinde gizlenmiş kedileri bulduğumuz bir casual puzzle oyunu. Vento Games ve Agave Games’in birlikte geliştirmiş olduğu bu oyun Amerika ve Japon pazarında oldukça büyük bir başarı elde etti. Bu yazımda oyunun analizini yapacağım ve biraz oyunun bulunduğu genre hakkında size bilgiler aktaracağım değerli okurlar.
Find The Cat nasıl bir oyun? Oldukça basit bir oynanışa sahip olan bu oyun yukarıda da belirttiğim üzere siyah beyaz bölümlerde saklanmış kedileri bulduğumuz bir oyundur. Oyunda süre olmadığı için oyuncu üzerinde stres yaratmadan keyifli vakit geçirmesini sağlıyor. Casual puzzle kategorisinde saklı obje türüne örnek olarak gösterebiliriz.Core loop olarak oyunca saklı kedileri bulur ve seviyeleri tamamlayarak karakterize edilmiş kedileri koleksiyonuna katar. Süre baskısı yok fakat oyuncunun her bölüm için 5 canı bulunuyor. Bu da 5 defa hata yapma (farklı yere tıklama) hakkına sahip olduğu anlamına geliyor. Ama ben oyunu oynarken yalnızca bir kaç kez yanlış yere tıkladım. O yüzden can yüzünden oyunu kaybetmek çok kolay gerçekleşen bir durum değil.
Oyunun içinde 2 tane booster kullanılıyor. Bunlardan bir tanesi tercihe bağlı kullanılıyor diğeri ise otomatik bir şekilde kullanılıyor. Hemen açıklayayım, Mercek booster’ı kendi tercihimiz ile kullandığımız bizim yerimize gizli bir kediyi yakınlaştırarak bulmanızı sağlıyor. Diğer booster ise level başladığında otomatik olarak en fazla 3 defa kullanılan bir havai fişek. Havai fişekler gizli kedileri bizim yerimize işaretliyor. Bana kalırsa bu özelliğin otomatik olmaması daha doğru olurdu ya da daha zorlu kedileri bulması daha yararlı olabilirdi. Çünkü genellikle en göze çarpan kedileri işaretliyor bu da booster’ın etkisini azaltıyor.

Oyunun grafiklerine geçersek eğer oyun çok tatlı çizgilerden oluştuğunu ve gizli kedilerin çeşitliliğinin fazla olması oyunu ilgi çekici kılmış. Oynarken sıkılmayacağınız hatta tatl kedileri gördükçe stresinizden arınacağınız bir deneyimi pekiştiren en önemli özelliği bu grafik ve animasyonlar diyebilirim.
Oyunun içindeki reklamlar rahatsız edici olsa da genel olarak UI tasarımı kullanıcı dostu bence. Detaylarda boğulmadan göz yormayan sade bir tasarım olmuş. Çizgi detayları da oyunun genel yapısına gayet uyumlu olduğunu söyleyebilirim.
Çoğunlukla seviye tasarımları gerçek hayattan etkilenmiş. Macaroni kedi italya kültürünü, çiftçi kedi çiftlik kültüründen esinlenilmiş. Bence bu güzel bir level design stratejisi çünkü gerçek hayatta hali hazırda bulunan meslek ve kültürlerin kediler üzerinde uyarlanması oyunculara tatlı gelen bir özellik. Aynı zamanda yapımcının da seviye tasarımı konusunda konsept olarak elini rahatlatıyor.
Gelelim sayılara, App Magic verilerine göre oyun 20 milyon indirmeden fazla bir sayıya ulaşmış durumda. Ek olarak oyun yayınlandığı günden bu yana yaklaşık 100,000$’dan fazla bir gelir elde etmiş. Şüphesiz bu başarısının altında oyunun eşsiz kedi teması ve güçlü seviye tasarımları var.

Gelelim Find The Cat’in de içinde yer aldığı oyun türüne : Casual Puzzle. Casual Puzzle oyunları genel olarak şu türlerde karşımıza çıkıyor.
1-Match-3 Games: Bu oyunlar kategorinin en popülerleridir. Herkesin bildiği Royal Match, Toon Blast ve Candy Crush örnek gösterilebilir. Oyuncu genel olarak 3 tane aynı renk ya da aynı objeyi eşleştirerek puzzle çözer.
2-Gizli Obje oyunları: Find The Cat’in de içinde bulunduğu tür genel olarak oyunları resimlerdeki gizlenmiş nesneleri bulmaya çalıştığımız oyunlardır.
3-Kelime oyunları: Belirli harflerden kelimeler türettiğimiz aslında gazetelerden beri var olan klasik bulmaca türüdür.
4-Idle Games: Bazen tamamen oyunu otomasyona bırakıp üretilen kaynaklarla geliştirmeler yapıp daha fazla kaynak elde etmeye çalıştığımız. Bu kaynaklarla da daha fazla yükseltme yapıp daha fazla ve hızlı kaynak elde ettiğimiz sonsuz döngüdeki bir oyun türüdür. Adından da anlaşılacağı gibi oyuncunun genel olarak aktif olmadığı yani “IDLE” / “BOŞTA” geçirdiği oyunlardır.
5-Fizik Tabanlı Puzzle Oyunları: Fiziğin ana element olduğu puzzle oyunlarına örnek olarak Wood Nuts gösterilebilir. Oyunda fizik mekaniklerini göz önünde bulundurarak tahta parçalarındaki vidaları sökerek aşağı düşürmeye çalışıyoruz.
6-Endless Runners: Bu oyun mekaniğini anlatmama gerek yok sanıyorum. Subway surfers ve Temple Run bu türün 2 önemli örneği desem yeterli.
Casual Puzzle oyun türünün en kritik ve genel dinamiklerini şöyle sayabilirim;
Basitlik: Puzzle türündeki oyunlar ellerinizden ziyade beyninizi çalıştırmak üzere dizayn edilmiştir. Bu yüzden oyuncularına çok basit oynanış dinamikleri sunar. Genellikle tek dokunma ya da basit kaydırmalar ana mekaniklerdir.
Kısa oyun süreleri: İkinci olarak bu oyunlar genellikle kısa oyun süreleri sunar. Yani bir level’ın tamamlanması maksimum 3 dakika civarında sürer. Bu da oyunların daha hızlı tüketilip başarı hissine daha çabuk ulaştırır. Herkes de bilir ki günümüz dünyasında hızlı tatmin herkesin kolayca bağımlısı olduğu bir şeydir.
İlerleme dinamikleri: Neredeyse bütün casual oyunlarda level bazlı ilerleme mekaniğini görürüz. Buna bağlı olarak Royal Match, Match Villains gibi oyunlarda ise eş zamanlı olarak tematik bir ilerleme mekaniği de vardır. Levellar ilerledikçe temalar da sürekli değişir. Buna ek olarak, örneğin Find the Cat oyununda koleksiyon ve level bazlı ilerleme vardı. Oyuncu bazen her 3 bazen her 4 leveli geçtiğinde yeni bir kediyi koleksiyonuna katıyor.

Temasal bir görünüm: Puzzle oyunlarında genellikle çok güçlü bir hikaye akışı göremeyiz ama bu demek değildir ki oyunun bir akışı, bir amacı yoktur. Bütün oyunların bir amacı vardır. Bu oyunlar da genellikle bir tema etrafında toplanırlar. Bu tema oyunun hikaye anlatısıdır aslında. Örneğin, Match Villains’te hırsızlarımız farklı müzelere ve ülkelere gider ve oraları soyarlar. Peki casual puzzle oyunların genel olarak neler barındırdığından bahsettik. Diyelim ki bir geliştirici yeni bir casual puzzle oyunu geliştirmek istiyor. Hangi noktalarda takılabilir ya da hangi konuların üstüne dikkatlice düşünmek gerekir? Gelin beraber bakalım.
Kendini tekrar eden levellar: Oyun süreleri kısa olduğu için levellar oyunda hızlı tüketilen şeyler oluyor. Bu yüzden de oyunun çok fazla sayıda levela sahip olması retention rate’i yüksek tutmak için gereklidir. Ee çok sayıda level yapılınca levelların kalitesi de doğal olarak düşer diye düşünebilirsiniz. Ama iyi oyunları kötü oyunlardan ayıran en önemli nokta burası çok sayıda kaliteli bölüm yapabilmek ve bölümlerin kendi kendini tekrar etmemesi. Bu tekrarı kırmanın başlıca yolları, oyuna çeşitli engeller eklemek ya da kompleks bir harita kullanmak olabilir. Önemli olan oyuncu durmadan aynı şeyleri yaptığını hissetmemeli. Bu durum kategoriden bağımsız pek çok oyun için geçerli diyebiliriz. Hassas zorluk ayarı: Evet, gelelim bu tarz oyunların oyuncuyu churn’e götüren sebeplere. Bir numaralı sebep levelların zorluğu.Puzzle oyunlarının zorluk dereceleri en kritik konuların başında gelmekte. Çünkü oyunun zorluğu doğrudan churn rate’e etki etmekte. Oyunu zor bulan oyuncular kısa zaman içinde bir daha oynamamak üzere siliyorlar. Şahsen ben de hidden object oyunu oynarken zorluk yüzünden churn ettiğim olmuştu. Bu konuyu Find the Cat’in yaratıcılarından birisi olan Mustafa Dağlı’dan bir alıntı yaparak somutlaştırmak istiyorum. Mustafa bir röportajındai oyunu basitleştirip herkese hitap eden bir hale getirdiğini bu yüzden de bu oyun türünün çekirdek kitlesinin haricinde pek çok oyuncuya ulaştıklarını söylemişti . Bu aktarım konunun ne kadar hassas olduğunu ortaya koyuyor bence.
Monetization stratejisi: Harika bir oyun yapmış olabilirsiniz ama bunu paraya dönüştürmediğiniz sürece bu oyunun sürekliliğini sağlamak sizin için çok zor olacaktır. Casual puzzle oyunları monetize etmek çoğunlukla hybrid-casual oyunları monetize etmekten daha zordur. Bu yüzden genellikle hyper casual oyunları daha az indirmeyle daha çok gelir elde ettiğini görürüz. Aşağıdaki grafikte casual puzzle oyunların kendini hangi yöntemle monetize ettiğini görüyorsunuz. Ufak bir fark ile oyun içi satın alımları daha önde olmasına rağmen en etkili yol budur diyebileceğimiz bir veri ortaya çıkarmıyor. Bu durumun üstesinden gelmek casual oyunlar için hayati öneme sahiptir çünkü işler para ile yürür.
Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Umarım size keyifli bir okuma sunabilmişimdir. Yazılarımla ilgili her türlü geri bildirime açık olduğumu belirtmek isterim. Yorum ve önerileriniz için gamelitic@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz. Gününüz oyunlar gibi keyifli geçsin 🙂
.png)


